
Üniversitemiz Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Baklacı, kulak çınlaması olanları stres, yorgunluk ve susuzluktan uzak durulması konusunda uyardı.
Üniversitemiz Tıp Fakültesi Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Baklacı, kulak çınlamasının nedenleri ve tedavi yöntemi ile ilgili bilgi verdi. Herhangi bir akustik uyaran olmaksızın kulaklarda ve kafa içinde algılanan sesin çınlama olarak tanımlandığını söyleyen Baklacı, toplumda her 10 kişiden birinin, hayatlarının bir döneminde kulak çınlaması sorunu ile karşılaştığını ifade etti. Yaş ile birlikte çınlama olasılığının artırdığını vurgulayan Baklacı, 65 yaş ve üzeri nüfusta kulak çınlamasından etkilenenlerin oranının %35-40'a kadar çıktığına işaret etti.
Kulak Çınlaması Neden Olur?
Baklacı, ileri yaş, yüksek sese maruziyet, kulak kiri, vitamin ve mineral hastalıkları (demir, B12, D,folik asit vb.), boyun kireçlenmesi, alerjik rinit, şeker hastalığı, kalp ve damar hastalığı gibi faktörlerin kulak çınlamasının sıklıkla karşılaşılan nedenleri arasında yer aldığını ifade etti. Bunların yanı sıra romatizmal ve antibiyotik ilaçların da kulak çınlamasına neden olabileceğini vurguladı.
Kulak Çınlamasının Tedavisi
Kulak çınlaması şikayeti ile gelen bir hasta için öncelikle kulak burun boğaz muayenesi yapılması gerektiğini söyleyen Baklacı, bu işlemden sonra işitme testi, kulak ve beyin görüntüleme, tam kan sayımı, biyokimya ve hormon tetkiklerinin yapılması gerektiğini belirtti. Baklacı, tedavi süreci ile ilgili yaptığı açıklamada, "tedavide hastalara nikotin (sigara, nargile), alkol, kafein (çay, kahve), yüksek tuz ve şeker içeren gıdalar ve yüksek sesten uzak durmaları önerilir. Tansiyonun kontrol altında olması ve düzenli egzersizler ile dolaşımın dengede tutulması çınlama şikayetlerinde azalma sağlayabilmektedir. Stres, yorgunluk ve susuzluktan uzak durulması önerilmektedir” sözlerine yer verdi.
Çınlama için ilaç tedavisinin en sık kullanılan yöntem olduğunun altını çizen Baklacı, ilaçlardan yeterli fayda sağlayamayan hastalar için maskeleme ve akupunktur gibi alternatif tedavilerin seçenekler arasında yer aldığını sözlerine ekledi.